8 Ağustos günü altıyüz otuz yaşındaki bilge sakız ağacının gölgesinde hayatıma eşlik eden iki can dostum ve oğlumla beraber sürpriz doğum günümü kutluyoruz. Ağacın önünde sarılıp, öpüşürken, elimde tuttuğum doğum günü mesajlarını okurken çok duygulandım…İçimden geçenleri yazıyı dökmek zaman aldı tabii, ilham ancak geldi:) Bu yazı da sizin için…
Hayatım boyunca umudumu kaybetmeden umutla kendi türümü aradım. Çoğunlukla ne aradığımın farkında olmadan. Çirkin ördek yavrusu gibi içimde öyle derin bir özlem vardı ki, bu özlemi hiç bir şeyle dindiremedim. Ta ki sizleri bulana kadar hep eksiktim.
Kendi gerçek psişik ailemizi arayıp bulduğumuzda,
Canlılık ve aidiyet hissiyle dolarız
ne keder kalır ne gam
iyileşip serpilip gelişiriz
gülümser varlığımız ışıl ışıl
hiçbir şeyin bulunmadığı yerlere kapılar çizer, bu kapıları açar, oradan yeni yollara ve yeni hayatlara geçeriz
dünyanın ve zalimlerin kahrına direnmesi de devam etmesi de kolaylaşır
sonunda kendimiz olmayı beceririz…
Can dostlarım Selda, Enis, resimde olmayan dostlarım ve oğlum iyi ki varsınız🙏🏻❤️🌞🌙💫
iyi ki doğmuşum!

